Biyolojik kükürtsüzleştirme sisteminin çalışma prensibi öncelikle atık gaz içindeki kirleticilerin bakteriler aracılığıyla parçalanması ve reaktör içinde çeşitli biyolojik, kimyasal ve fiziksel reaksiyonlara uğratılmasıdır. Bu proseste reaktör içinde uygun şartların oluşturulması sayesinde H2S giderimi sağlanabilmektedir.
Sistem temiz suya (şebeke suyu veya uygun hale getirilmiş kuyu suyu) belirli bir miktar besiyer dozlanarak işletilmektedir.
Bu anlamda biyolojik sistem piyasadaki mevcut diğer sistemlere göre çeşitli avantajlar sunmaktadır; elektrik tüketimi daha düşük olmaktadır, belirli ve işletme maliyeti yaratan bir kimyasal kullanmak yerine su oksijen ve yemek sağladığınızda sizin için bakteriler bu iş için ücretsiz çalışmaktadır.
Biyolojik yöntemle hidrojen sülfür (H2S) giderimi (Kükürtsüzleştirme), gazın içindeki hidrojen sülfürün
(H2S), sülfür oksitleyici bakteriler (SOB) aracılığı ile oksitlenerek elementer kükürt (S0) ve sülfürik aside (H2SO4) dönüştürülüp gazdan ayrılması işlemidir.
Bu işlem, dikey yerleştirilmiş silindirik kuleler içinde gerçekleştirilir. Kulenin içinde plastik dolgu halkaları bulunur. Kükürtsüzleştirme işlemini gerçekleştiren bakteriler dolgu halkalarının yüzeylerine tutunur. Sülfür oksitleyici bakteriler çok çeşitlidir. Biyolojik Kükürtsüzleştirmeda en etkin olanlar ise asiditiyobasilus tiyooksidanlar (acidithiobacillus thiooxidans) olarak adlandırılanlardır.
Biyolojik Kükürtsüzleştirme için gerekli koşullar:
Bakterilerin yaşayabilecekleri mekan (kule dolgu halkaları yüzeyi)
Kükürt (biyogazdaki H2S’de var)
Karbon (biyogazdaki CO2’de var)
Oksijen (hava ile dozlanır)
Gıdalar (N,P,K, eser elementler)
Tepkimeler; H2S biyofiltrasyonu aşağıdaki mekanizmaları içerir:
(i) Hidrojen sülfürün (H2S) gaz fazından sıvı fazına taşınımı (transfer) (ii) Biyofilme geçişim (difüzyon)
(iii) Biyofilm tarafından emilim (adsorption)
(iv) Biyofilmde indirgeme (biyodegradasyon)
Ortamda yeterli oksijen bulunursa, hidrojen sülfür büyük ölçüde sülfürik aside dönüştürülür (%80-85)
H2S + 2O2 → H2SO4 (1)
Ortamda yeterli oksijen bulunmaz ise hidrojen sülfür elementel sülfüre dönüştürülür:
H2S + ½O2 → S0 + H2O
Biyolojik desülfürizasyon ilk yatırım maliyeti, kimyasal desülfürizasyona göre daha yüksektir fakat işletme maliyeti olarak kimyasal desülfürizasyon yöntemlerine göre daha avantajlıdır.
Biofer Enerji A.Ş olarak kendi geliştirdiğimiz tasarımlarla biyolojik desülfürizasyon sistemlerinde yaşanan en büyük problemlerden biri olan tıkanmalara karşı özel çözümler sunuyoruz. Proses gereği ortaya çıkan elementer sülfürün kule dolgularını tıkaması bu sistemlerde yaşanan en büyük problemlerden biridir. Hidrojen sülfür değeri arttıkça kule içi dolgularda çamurlaşma da artmaktadır. Kule içi özel dizaynımızla bu istenmeyen durumu mümkün olduğunda engelliyor ve tıkanma periyotlarını azami sürelere çıkarıyoruz. Kule giriş ve çıkış basınç değerlerini sürekli takip ederek olası tıkanmalar sürekli takip edilmektedir.
Bu ünitelerde H2S, 200 ppm’in altına düşürülerek motorlara gönderilir.